Zencan şehrinde Bahailikten İslam dinine dönmüş olan Navid Fursati Pur ile görüşme

Bahailik toplumuna hâkim olan boğumsal ve katı ailevi kurallar bu ailelerde habersizlik ve gafletin evlatlara bir miras olarak nakledilmesine sebep olmuştur. Buna rağmen insanın tanrısal ve tanrı arayan fıtratı bir taraftan ve Bahailikte mevcut olan çelişkiler diğer taraftan birçok Bahai doğumlu olanların gerçek dinin peşine düşmesine sebep olmuştur. Bu yüzdendir ki birçok Bahai bu fırkadan uzaklaşarak bugün İslam dinine iman etmişler ve bu yoldan insanlık basamaklarına basarak kendilerini kurtarmışlardır. Navid Fursati Pur Müslüman olan bu Bahailerden biridir. Navid Fursati Pur özel bir sohbette kendisinin nasıl Müslüman olduğunu anlatmıştır.

Soru1:   Lütfen kendi geçmişinizden biraz anlatır mısınız?

Ben adım Nevıd Furseti Pur babam adı Azizullah ben 1985 yılında İranın  Zencan şehrinden dünyaya geldim.

Akrabalarımın hepsi Bahai’ydi ve bu yüzden seneler boyunca İslam dininden bir şey bilmiyordum. Buna rağmen yeni gençlik döneminden Bahai fırkası tarafından aile üzerinden uygulanan kurallara hiç merakım yoktu her fırsatta Bahai ziyafetlerinden kaçmaya çalışırdım.

Soru2: ZENCAN vilayetinde Bahailik nüfus bakımından durumu nasıldır?

Bize anlattıkları Zencan şehri nüfus bakımından en çok Bahai olan bir şehriydi. Ben bilmiyorum ne kadar gerçek ama o zaman süresi içinde ben Bahai idim böle bir şey bilmiyordum. Zencan da çok az bahai vardı. Şöyle düşünüyorum şu an Zencan da çok az Bahai ailesi mevcut onlarda yaşlıdır.

Soru3: Sizin ailenin Bahailikte vaziyeti neydi.?

Benim ailemin çoğu Bahai’dirler sadece benim iki halaoğlum yıllar önce Müslüman oldular. Amcam yıllar önce Kanada’ya İran’dan çıktı ama Türkiye’de hastalandı ve vefat etti Amcamı Türkiye ‘ye defnettiler ve ailesi Kanada’ya sığındılar.

Soru4:  Bahai teşkilatı çocuklar için ne  programları vardır.?

 Bahai çocuklar için ilkokuldan önceki dönem için Gülşen adında bir sınıfları vardır. Bu sınıfları tertip ediyorlardı ve 7 yaşında olduğumuzda ahlak sınıfları kuruluyordur ki o sınıflarda çocuklara Bahai kurallarına uygun öğretiler yaşama tarzları öğretirlerdi.

Soru 5: Siz toplantılarda ve sınıflara  nasıl iştirak ediyorsunuz.?

Toplantılar katılmak zorunluydu eğer biri kaytarsaydı ona bir uyarı verirlerdiler ona verilen uyarı 3 defa alırsa idi o zaman Bahai toplantılarında terd edilirdi(uzaklaştırılırdı)terd edilmeler bahailikte kaç çeşittir ruhani uzaklaştırma ve idari uzaklaştırma gibi şiddetli değildi her bir şekilde uzaklaştırılması bir Bahai genç için çok zorluk yaratırdı ve ben Bahailik hoşuma gitmediği için onların programlarında hazır olmuyordum beni ondan dolayı azarlıyorlardı. Toplantılarda hazır olmamam sebep oldu ki fırka başkanları bana uyarılar verdiler. Bazen benim fiziksel ceza alamama sebep olurdu bazen ailem tarafında fiziki ceza alamama sebep olurdu. Beni dövmekle tehdit ederek baha toplantılarına iştirak etmemi söylerlerdi. Benim akrabalarım arasında bir değerim yoktu. Çünkü herkes biliyorlardır ki Bahai olmaktan çekiniyorum ve muhalifim.

SORU 6: MÜMKÜNSE BİZE TOPLANTILARIN İÇERİGİNDEN BAHSEDREMİSİNİZ    

Dediğim gibi ben o toplantılara çok az katılırdım ziyafet toplantısı günlerinde ablam İran’ın Kirmanşah şehrine gitti.  Şehirde ablam yaşıyordu. Kirmanşah ta benim gecikmem yüzünden 2 gün sonra ziyafet toplantısı teşkil oldu ve ben ablamın misafiri olduğum için bende o toplantıya katıldım. Programlar müzikten yarışmadan dua ve çocuklar ve yeni gençler için programlar ve bulmacalar sayı oyunları idi.

Önemli olan konu budur ki Bahailer çok iyi biliyorlar bu programları nası idare etsinler ve katılanlara yeterince heyecan versinler bu yüzden bu toplantılar göze geliyordu bu ziyafetler üye olan kişilerin evler arasında oluyordu buna rağmen Bahailik benim için bir cazibesi yoktu benim yaşamımın da bir manası yoktu. Hatta eğer o toplantılar kendi evimde olsaydı ben bu yüzden toplantılardan kaçmam için evimin bir odasına veya bodrum katına geçip saklanırdım.                                                      

SORU7: Bu sınıflarda sizin iştirak etmemeniz sizin yaşamınıza etkileri neler oldu.?

Bahai teşkilatlarında benim olmamam oradan uzaklaşmam huzuru olmaması benim robot gibi olmamı başına vuran adama çevirmişti kısaca robot olmuştum. Ben Bahai olduğum yıllar boyunca hiçbir güvencem, hoşnutluğum yoktu. Her gün geçince Bahailiğe daha çok mailsiz ve isteksiz olurdum. Benim etrafımdakiler tarafından bana olan zorluklar çoğalıyordu. Bu durum çok yüksek seviye ulaştı ki hatta ailem beni önemsemiyordu. Hatta 27 yaşında genç olmama rağmen evden dışarı çıkma diğer imkânlardan yararlanma iznim yoktu. Ben Bahai kabul etmemeyi ve etrafımdakilerinin bana yapmış oldukları davranışlardan birçok zorluklar çektim. Bu zorluklara sebep oldu ki genç bir kişiydim hassas yaşımdaydım inatçı ve tehlikeli şeylere başvurmaya başladım. Bütün bu konular ve davranışlar birçok bana hasar verdi ben gençlik yaşına varınca ve diğer taraftan istiklal(özgürlük) tarafım gelişince Bahailik tarafından benim için koyulan kısıtlamaları yeni bir manasıyla tanışmış oldum. Öyle bir kısıtlamalar ki benim için alışması zordu. Ben bunu anladım ki hayatımın en özel konuları için eşimi seçmemi için bu fırkanın izine ihtiyacım vardı. Bu konu ki bütün yaşamın ve geleceğim başka adamlarının elindendir benim görüşüm hiçe alınır içim de sanki bir şimşek çakılmış oldu. Bu fırkadan nefret ettim.

Soru8:  Nasıl İslam ile tanıştınız ve Müslüman oldunuz biraz bahseder misiniz.?

Çocukluk zamanından beri bize öğretildi ki Müslümanların kuran ve dini sınıflara katılmayalım o sınıflardan kaçmak için çeşitli bahaneler ortaya atıyorduk. Gençlik zamanında Müslüman okullara gidiyordum. Çünkü Müslüman okullara gidiyordum orada birçok yönden İslam diniyle tanıştım ve benim Bahailikte nefretim yüksek miktara ulaşınca İslam dinini araştırdım halada araştırmalara devam ediyorum o araştırmalar sebep oldu ki ben İslam dinin kâmil bir din olduğunu kabul ettim Müslümanlık yolunda çok zorluklar çektim. Kendi yolumu kendim seçtim 2014 yılında kendi kararımı aldım ve evden dışarı çıktım kaç gece motelde kaldım ve param yoktu kendi hayatımı bir arkadaşa anlattım.  Ben Müslüman olmak istiyorum ve Müslüman bir kızla evlenmek istiyorum dedim ve o arkadaşta bana iltifat ve kılavuz ederek onun yardımıyla resmi bir şekilde Müslüman olmaya başardım. Aslında ben resmen Müslüman olmamdan 3 sene önce Müslümanlığa mailim vardı. Ama bazı sebepler yüzünden onu aleni ve açık etmiyordum. Ama bun rağmen ailem üyeleri benim İslam dinine merakım olduğunu biliyorlardı.

 2014 yazında resmen Islama iman ettim ve şahadetini eda etmek için Zencan şehrinin cami hocası Hatemin ‘in yanına gittim ve bir süre sonra Müslüman bir bayanla tanıştım ve bayan inançlı ve Müslümandı ve ben yeni bir hayata başladım. Eşim Zehra ile tanışmış olunca o bana söyledi ben yalnız İslam ile tanışmış olduğun için ben seni kabul ettim bu yüzdendir ki senin işsizliğin, parasızlığın ve yalnızlığın ben kabul ettim biz basit bir toy merasimi oldu. Mihriban Allah yardımıyla hayatımıza başladık. Zehra Hanım ailesi çok mütevazı ve imanlı bir aileydi. Öyle bir pak ve mihribandılar ki bana diğer damatlarından daha çok iltifat ettiler ve onlar bütün zorluklarda her zaman benim yanımdaydılar ve bize uygun şartlar yaratarak bize yaşam ümidi veriyorlardı. Bu yüzden benim ümidim daha çok oldu. Bizim düğünümüzden bir süre geçince benim eşim bana söyledi ki hadi gidelim senin annen ve babanı görelim belki onlarda seni görünce İslam dinini kabul ederler. Zehra beni yeni doğmuş bir bebek gibi eğitim veriyordu. Benim dinim amellerimi ve vazifelerimi bana öğretiyordu. Ben hiç bir şeyi hatta bismillah söylemeyi bile bilmiyordum. Zehra baştan başlayarak her şeyi bana öğretmeye başladı. Hatta hali hazırda öğretmeler devam ediyor onda çok şey öğreniyorum. Biliyorum bu çok yorucu bir işti ama Zehra benim her şeyime tahammül ediyordu. Benim eşim namaz kılıp kuran okuyunca ben kendimi cennette olduğumu hissediyordum.

Soru9: Sizin Bahai olan eski çevrenizdeki sizin Müslüman olduktan sonra size olan davranışları nasıldı.

Şuanda benim tanıdıklarımın hepsi beni gördüklerinde benle dalga geçiyorlar bana laf atıyorlar. Çünkü ben Müslüman oldum diye ama ben kendi seçimimi yaptım bu sözlerin hiçbirinin değeri ve ehemmiyeti yoktur hala hazırda benim tek arzum Kerbela’ya sefer etmektir bu iş eşimi sevindirecek hem de kendim Hz Hüseyin(a.s) ziyaret saadetini kazanmış olacağım bu işle.